Whatsapp +90 537 742 72 88   Skype munisealtay1 munisealtay@gmail.com

Popüler Sendrom: Depresyon

Günümüzün hastalığı olarak son yıllarda yaygınlığıyla söz ettiren depresyon, tüm dünyada giderek artmaktadır. Yirminci yüzyılın gelişen teknolojisiyle birlikte insanların iletişim tarzı, ilişki biçimi, yas ve kayıplar, tıbbi hastalıkların sonuçları, maddi ve manevi gereksinimler, mevsimsel değişiklikler, toplumsal ve bireysel ihtiyaçlar gibi sorunlar depresyonu tetiklemektedir. Depresyon; intihara teşebbüs, işlevselliğin azalması, hareketlerde azalma, kronik hastalıkları tetikleme, dikkatte azalma gibi olumsuz sonuçlarıyla kişinin kendisini ve çevresini etkilemesiyle önem taşımaktadır.

Günlük hayatta moral bozukluğu, halsizlik, yataktan kalkmak istememe, her zaman zevk aldığı işleri yapmak istememe, konuşmak istememe durumu ve karamsar düşünceler aktif olabilir, bu gibi durumlar yaşanılan deneyimler veya içsel sıkıntıdan kaynaklı olabilmektedir fakat bir hastalık/sendrom olarak depresyon bu durumdan biraz daha farklıdır. Depresyon, yaşamın getirdiği stresli ve kriz ortamlarında birçok duruma gösterilen normal bir tepki olarak, herkesin yaşayabileceği bir duygudur fakat ortada stresli veya olumsuz etkileyen bir olayla bağlantılı ve orantılı olmadığı zaman ve süreklilik göstermesi durumda bir psikiyatrik sendrom olarak depresyondan söz edilir.

Depresyon Belirtileri

Depresyon belirtileri bulunan her kişi, depresyon tanısı almaz, tanıyı almak için ana belirtilerden (depresif duygudurum ve istek/ilgi kaybı) en az 2’si ve diğer belirtilerden 5’inin en az 2 hafta süreyle devam etmesi ve bu belirtilerin kişiyi ve çevresini rahatsız ediyor olması gereklidir.

  • Depresif duygudurum
  • İlgi veya istek azalması (anhedonya)
  • İşlevselliğin azalması
  • Hareketlerde, bilişsel işlevlerde ve konuşmada yavaşlama
  • Yorgunluk, halsizlik
  • Uykunun artması/azalması
  • İştahın artması/azalması
  • Konsantrasyon bozuklukları
  • Özgüvenin azalması
  • Değersizlik ve suçluluk hissi (karamsarlık)
  • Cinsel işlevlerde azalma
  • İntihar düşüncesi ve girişimleri

Depresyon belirtileri günlük hayatta çevresel, fiziksel veya içsel sıkıntı nedenleriyle ortaya çıkabilir fakat kişinin kendi kendine veya uzman olmayan kişiler tarafından depresyon tanısı konulması çoğu kişiyi hataya düşürmektedir, bu nedenle depresyon belirtileri kapınızı çaldığında doğru teşhis ve tedavi için profesyonel yardım almak önceliklidir.

Depresyon Nedenleri

Depresyon; biyolojik ve çevresel olmak üzere iki etken üzerinden gözükebilmektedir, bunlar genellikle:

  • Genetik altyapıya
  • Tıbbi hastalığa,
  • Kayıplar, yas ve travma sonucuna,
  • İlaç ve madde kullanımı sonucuna,
  • Premenstrüel döneme,
  • Doğum sonrası döneme,
  • Mevsim geçişlerine,
  • Ağır stres durumlarına,
  • Belirli beyin yapılarına (nörobiyolojik),
  • Nörotransmitter seviyelerine (özellikle noradrenalin, serotonin),
  • Toplumsal ilişki ve tutumlara,
  • Aile içi sorunlara ve boşanmaya,
  • Göç durumlarına,
  • Uyku düzensizliklerine,
  • Düşük sosyo-ekonomik düzey, emeklilik ve stresli iş gibi maddi manevi durumlara bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Kimler Risk Altında?

Depresyon her yaş, sosyo-ekonomik düzey ve kültürde gözükebilen bir ruhsal bozukluktur fakat özellikle;

  • Kadınlar,
  • Ailede depresyon öyküsü bulunan kişiler,
  • İlaç kullanan kişiler ve
  • Kronik rahatsızlığı olan kişilerde daha sık gözükebilmektedir.

Tedavi

Depresyon tanısı almış kişilerin, profesyonel bir destekle hastalıkla baş edebilmeleri mümkündür. Akut olmayan tanı düzeyindeki depresyonun birincil tedavisi psikoterapi ile akut düzeyindeki depresyonun tedavisi ise farmakolojik olarak sağlanmalıdır. Akut düzeydeki depresyon, kişilerin bilişsel işlevlerini azalttığı için kişi psikoterapiye henüz hazır olmayacaktır fakat en az 2 hafta farmakolojik tedavi sonrası psikoterapi ve ilaç tedavisi eş zamanlı alındığında daha başarılı tedavi sağlanacaktır. Aynı zamanda sosyal ve ruhsal destek eş zamanlı olarak alındığında kişinin tedavisine olumlu sonuçlar kattığı gözlenmektedir.